Canlıların yeme alışkanlıklarına göre sınıflandırıldıkları hepimizin bildiği bilimsel bir gerçektir. Yaşamlarını sadece et yiyerek sürdüren aslan, kaplan, tilki, sırtlan gibi vahşi hayvanlar etçil; sadece ot yiyerek sürdüren fil, zürafa, sığır, koyun, keçi gibi hayvanlar ise otçul hayvan olarak adlandırılır. Hem et hem de ot yiyen canlılar ise “hepçil” olarak adlandırılmaktadır.
İnsanlar Niçin Et Yemeğe Başladılar?
İnsan, hepçil bir canlıdır. Hem et hem de ot yiyerek beslenmektedir. Ancak insanoğlu et yemeyi tarihsel süreç içerisinde taklit yoluyla öğrenmiştir. Tarihin ilk zamanları sadece meyve, sebze ve otlarla beslenen insanlar, bu tür kaynakların giderek azalması ile birlikte doğada gördükleri hayvanları taklit ederek ilk önce avlanmayı sonra da et yemeyi öğrenmiştir.
Hayatta kalmanın başka hiçbir yolu olmadığında insanlar, büyük hayvanlar avlamış ve onların etlerini yemeye başlamıştır. Etler ilk önce diğer hayvanların yaptığı gibi çiğ olarak tüketilmiş ancak daha sonra insanlar bir şekilde eti pişirmeyi de öğrenmiştir. Bunun keskin aletlerin icadıyla aynı döneme rastlaması insanların etleri sınıflandırıp doğradıklarına ve böyle pişirip yediklerine bir işaret olarak sayılmaktadır.
Yerleşik hayata geçildiğinde insanlar, tarım yapmaya başlamış ve en başta bulmakta zorlandıkları bitkileri kendileri üretmeye başlamıştır. Bu süreçte insanların damak zevkleri gelişmiş ve avladıkları hayvanların etlerini birtakım sebze ve otlarla karıştırarak ilk yemekleri üretmişlerdir. Bir süre sonra insanlar, hayvanları da avlamak yerine kendileri beslemeye başlamış ve sığır, manda, koyun, keçi, kuzu, tavuk, ördek ve kaz gibi bugün de tükettiğimiz birçok hayvanın yetiştiriciliği bir meslek hâline gelmiştir.Elbette insanın tarihsel süreç içerisindeki fiziki gelişimi de et yemeye bağlı olarak gelişmiştir. Yüzyıllar içerisinde et yiyerek yetişen insanların boyları uzamış, kiloları artmış ve fizikleri daha da güçlenmiştir. İnsanların iç organları da et tüketimine tamamen uygun hâle gelmiş, sindirim sistemleri de bu alanda gelişme göstermiştir. Dolayısıyla insanın otçul bir canlı olduğu ve aslında et yememesi gerektiği doğru bilinen yanlışlardan biridir.Et yemek, insanoğlu için artık yeri doldurulamaz bir hâle gelmiş ve dünya üzerinde birçok kültürde kendine önemli bir yer bulmuştur.